
Hormekli Aşireti Tunceli, Erzincan, Bingöl, Muş ve Gümüşhane gibi birçok ile yayılmış Aleviliğe bağlı bir aşirettir. Türkçenin yanına Kurmançça ve Zazaca konuşurlar. Kelkit ve Refahiye'dekiler Kurmançça, diğerleri Zazaca bilir. Lolan, Alan, Abdalan, Balaban oymakları ile tarihin her döneminde kader birliği yapmış önemli bir aşirettir.
Osmanlı kaynaklarında Oğuzların "İğdir" boyundan olan "Rişvan" taifesinden olarak gösterilmiştir.
Hormekliler, atalardan süzülüp gelen rivayetlere göre Harzem Türklerindendir. Bu konuda ilk yazılı bilgi veren kişi, Osmanlıca yazdığı "Dersim Tarihi" adlı pek kıymetli eseriyle Nazımiye eski kaymakamı Mehmet Zülfü Yolga'dır. Onun söz konusu eserinde bildirdiğine göre Hormekliler, Harezmlilerin bakiyesidir. Celalettin Harzemşah ile bölgeye gelip yerleşen Harzem Türkleri, Dersimin değişik bölgelerine dağılmıştır. Sadece Hormekliler değil;
Haydaran, Balaban, Çarikli, Bulan, Bahtiyar, İzollu, Şadılı, Harpuran, Kıran, Yusufhan, Demenan ve Arıllı aşiretleride Harezm Türklerinden gelmekte ve hala eski geleneklerini yaşatmaktadırlar.
Dersim'de bir kısım ahalinin Harezm Türklerinden olduğuna dair geleneksel bilgiyi ifade eden bir başka kişi Dersim Milletvekili Hasan Hayri Bey'dir. 1921 yılında TBMM'ye yaptığı konuşmasına göre, Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat tarafından Harezm Türklerine, buralara yerleşme izni verilmiştir. Yavuz Sultan Selim zamanında can güvenliği nedeniyle Dersimin dağlarına çekilen bu Türkler, zamanla Türkçeden uzaklaşmışlardır.
1932 yılında yayımladığı kitabında Miralay M.Rıza, Çarıklı ve Lolan aşireti ile birlikte, Hormek aşireti mensuplarının Türk olduklarını bilip söyledikleri Bu aşiretlerin, Harezm Türklerinden geldiğine dair geleneksel bilgiyi, hiç şüphesiz ünlü Hormekli büyüğü rahmetli "Mehmet Şerif Fırat" olmuştur. Onun artık klasikler arasına giren "Doğu İlleri ve Varto Tarihi" adlı eserinde bu aşiretler hakkında detaylı bilgiler vermiştir. "Aşiretin yaşlı adamları"ndan derlediği geleneksel aktarımlara göre, Hormek aşireti Harzem üzerinden Horasan'a inmiş ve oradanda Anadoluya gelmiştir. Aşiret mensupları, önce Erzincan'a sonra Tunceli'ye ve oradanda daha güneye doğru yayılmıştır. Ancak şu anda Erzincan'da yaşayan Hormekliler güneyden gelenlerdir.
Anlaşıldığı kadarıyla Dersim'e sığınan ve daha güneye inen Hormek aşiretinin mensupları, temas ettikleri zumrelere göre Zazaca yahut Kurmançça konuşmaya başlamış, daha sonra Türkiyenin bir çok yerine dağılmışlardır. Bundan sonradır ki, aşiretin bazı kabileleri Osmanlı kayıtlarında "Ekrad" yani "Kürtler" olarak anılmaya başlamıştır. *Kendimde Demenan aşiretinin bir üyesi olarak memleketim Erzincan'da ve kökenlerim Tunceli'de, kendi aşiretimde dahil yukarıdaki bazı aşiretlerden yaşlı insanlarla muhabbetlerimde, kökenlerini Celalettin Harzemşah'a bağlayanları gördüm. Son Harzemşah hükümdarı Celalettin Harzemşah'ın mezarı, Tunceli'de "Sultan Hıdır" türbesindedir.
Not : (Dersim:Tunceli olarak değil Osmanlı'da kullanıldığı gibi bir bölge adı olarak kullanılmıştır.)
kıran dediğiniz, bugün hıran diye bildiğimiz aşiret midir acaba
YanıtlaSil